Üç yıl önce müsilaj kâbusuyla ağır yara alan Marmara Denizi, oluşturulan eylem planlarına rağmen bir türlü iyileşemedi. Mustafa Sarı, “Denizin dibi can pazarı gibi” dedi. Mustafa Sarı’yla konuştu. Türkiye’de 14 bin balıkçılık teknesi olduğunu ve bunun 700 kadarının trol ve gırgırdan oluştuğunu belirten Sarı, “Bu tekneler yüzde 10 civarında ancak avlanan balığın yüzde 90’ına denk geliyor. Biz hâlâ 1930’lu yıllarda başlayan balıkçılık yöntemini kullanıyoruz. Cumhuriyet konuya ilişkin Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. 2023’te ise 1000 ton avlanan tür sayısı 10’u bulmuyor” ifadelerini kullandı. Diğer tekneler ise ancak yüzde 10 pay alıyor. Dr. Bu şekilde avın sürdürülebilir olması beklenemez” dedi. Dr. ",Yıllardır müsilajla alarm veren Marmara Denizi, şimdi de aşırı avlanma nedeniyle ekosistemini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Prof. Aşırı avlanma ve kullanılan balıkçı tekneleri ekosistemin dengesini bozuyor. Bir koridor olan İstanbul Boğazı’nın endüstriyel ava kapatılması gerektiğini belirten uzmanlar dipte bulunan hayalet ağların da yaşamı tehdit ettiğinin altını çiziyor. Marmara’da koruma alanı oluşturulması gerektiğini söyleyen Sarı, “Boğazda avlanma olmamalı. ",. Bunun bir sebebi de İstanbul Boğazı’nda yapılan endüstriyel avcılık. 1980’li yıllarda bin ton avlanan tür 20’nin üzerindeydi. 1980’lerde 650 bin ton olarak avlanan balık sayısı 2023 verilerine göre 330 bin tona düştü” diye konuştu. Bu bilime de akla da aykırı. ‘AVLANILMASIN’Marmara Denizi’ndeki avcılığın düzgün yönetilmemesi durumunda Karadeniz, Ege ve Akdeniz’in zora gireceğini söyleyen Sarı, “Ekosistem esaslı balıkçılığa geçmemiz gerekiyor. Uzmanlar, İstanbul Boğazı’nın endüstriyel balık avına kapatılması gerektiğini vurguladı.
Diğer tekneler ise ancak yüzde 10 pay alıyor. Cumhuriyet konuya ilişkin Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Aşırı avlanma ve kullanılan balıkçı tekneleri ekosistemin dengesini bozuyor. Bir koridor olan İstanbul Boğazı’nın endüstriyel ava kapatılması gerektiğini belirten uzmanlar dipte bulunan hayalet ağların da yaşamı tehdit ettiğinin altını çiziyor. Mustafa Sarı’yla konuştu. Bunun bir sebebi de İstanbul Boğazı’nda yapılan endüstriyel avcılık. ‘AVLANILMASIN’Marmara Denizi’ndeki avcılığın düzgün yönetilmemesi durumunda Karadeniz, Ege ve Akdeniz’in zora gireceğini söyleyen Sarı, “Ekosistem esaslı balıkçılığa geçmemiz gerekiyor. Türkiye’de 14 bin balıkçılık teknesi olduğunu ve bunun 700 kadarının trol ve gırgırdan oluştuğunu belirten Sarı, “Bu tekneler yüzde 10 civarında ancak avlanan balığın yüzde 90’ına denk geliyor. Dr. 1980’li yıllarda bin ton avlanan tür 20’nin üzerindeydi. ",. Biz hâlâ 1930’lu yıllarda başlayan balıkçılık yöntemini kullanıyoruz. Üç yıl önce müsilaj kâbusuyla ağır yara alan Marmara Denizi, oluşturulan eylem planlarına rağmen bir türlü iyileşemedi. Marmara’da koruma alanı oluşturulması gerektiğini söyleyen Sarı, “Boğazda avlanma olmamalı. Prof. Mustafa Sarı, “Denizin dibi can pazarı gibi” dedi. 2023’te ise 1000 ton avlanan tür sayısı 10’u bulmuyor” ifadelerini kullandı. Dr. Bu şekilde avın sürdürülebilir olması beklenemez” dedi. 1980’lerde 650 bin ton olarak avlanan balık sayısı 2023 verilerine göre 330 bin tona düştü” diye konuştu. Bu bilime de akla da aykırı. Uzmanlar, İstanbul Boğazı’nın endüstriyel balık avına kapatılması gerektiğini vurguladı. ",Yıllardır müsilajla alarm veren Marmara Denizi, şimdi de aşırı avlanma nedeniyle ekosistemini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.