Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Kafalardaki planlar. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. . İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. . Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Sonra seçimsiz bir dört yıl. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Dağınıklar. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. . Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. . Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”.
Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Sonra seçimsiz bir dört yıl. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. . Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. . Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. . Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Kafalardaki planlar. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. . Dağınıklar. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var.